16 Ocak 2013 Çarşamba

Ey dünya! ğöz kırpma bana.Ben ilahi aşka talibim. Sen neyin etrafında dönersen dön, ben sahibime dönenim...

Ey dünya! ğöz kırpma bana.
Hayatın cezbesiyle beni Rabb’imden alamazsın.
Ben ilahi aşka talibim. Sen neyin etrafında dönersen dön, ben sahibime dönenim.




İyi ki varsın ey ölüm!...

Ah o umarsızlık!
Bir elinde cımbız, bir elinde ayna / olan kadının /  elbette umurunda olmaz dünya!
Niçin olsun ki?
Kendisiyle meşgul.
VE o denli de mağrur.
Abraham Maslow, hiç ölmeyeceğini bildiği takdirde insanoğlunun tutkulu bir biçimde sevip sevemeyeceğinden kuşkulanmakta haklı.
Ölüm olmasaydı, aşk da olmazdı.
Sonsuzluk ve sınırsızlık içerisinde aslâ güçlü arzulara, karşı konulamaz tutkulara yer yok!
Ölüm, mevcudiyetiyle çılgınlığı meşrulaştırıyor. Ölüm olmasaydı çıldırabilir miydik? Aklı elimizin tersiyle itip sonsuza değin bir delinin gözlerinden seyredebilir miydik âlemi?
Ölüm olmasaydı, yaşamak için böylesine aceleci davranabilir miydik?
Yaşam değerli. Çünkü sınırlı. Çünkü geçici.
Hafif bir meltem gibi.
Ölüm gibi.
Bir sır gibi...


Dücane Cündioğlu 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder